Gönül hazanda kalıvermişse “bahar gelmiş neyime” deyiverir yürekçik… Kim bilir kimleri bu havalar mahvediverecek? Bu sözüm birazda gurbet elde olanlara… Ama olsun siz üzmeyin o güzel gönlünüzü… Günlük yaşam kavganızın bir yerinde, “kapatın gözlerinizi” ve hiç bir şeye değişmeyeceğiniz o görkemli yere gitmek için hazır olun…
“…Hani var ya tutamazsın kendini bir ümitle ya olursa dersin hep” işte bu şarkı sözü gibi “ya olursa” deyin ve düşünün memlekette olduğunuz o çocukluk günlerinizi..
Bahar gelmiş, mişmişin dalları çiçeklerle bezenmiş… Çilli horoz feryat figan ötüyor, çiçek kokuları çarpıyor burnunuza, tandır yakılmış tütüyor dumanı… Hele mişmişin dalları dolmuş ki çiçekle aman Allah’ım…
Gurbet Malatyalılarına baharın güzelliğini muştulayan en güzel şey, doğada çekilmiş fotoğraflar olsa gerek!
Arapgir yaylalarında yaşama ilk pozlarını çobanın ellerinde, heybesi sırtında “bu dağlar benden sorulur” diyen sevimli beyaz eşeğin yanı başında veren dünya tatlısı oğlaklar; Horata Çayı’nın kenarındaki bir bahçede çekilmiş mişmiş çiçekleri ve mişmiş ağacının birine “monte” edilmiş basketbol potası ne güzel…
Pota alacak kadar parası olmayan delikanlı hemşerimiz, kullanılmış bisiklet iç lastiği, tahta, çivi ve naylon iple yoksulluğa “nanik” yapmış, yaşamının baharında yaşama bahar gibi gülümseyip, umudunu yansıtmış.
Gamı kederi bir kenara bırakın ve kapatın gözlerinizi çünkü memleketime bahar gelmiş…
Gönlünün baharını, mevsimin baharına denk düşürebilenler, ne mutlu size…
Hoş geldin bahar..! Bir dahakine bize de ‘uğra’ olur mu?.
Bülent KORKMAZ
Leave a Reply